- yükümlülük
- обяза́тельство (с)
* * *озвонч. -ğüобяза́тельство
Türkçe-rusça sözlük. 2013.
Türkçe-rusça sözlük. 2013.
yükümlülük — is., ğü Yapılması zorunlu olan iş veya bir işi yapma zorunluluğu, yükümlü olma durumu, yüküm, mükellefiyet, mecburiyet ... milletlerarası hukuktan doğan yükümlülükler ihlal edilmemek kaydıyla ... temel hak ve hürriyetlerin kullanılması kısmen… … Çağatay Osmanlı Sözlük
mükellefiyet — yükümlülük; bir kimseye veya bir şeye yükletilen yüküm; görev … Hukuk Sözlüğü
borçlanmak — nsz, e 1) Karşılığını sonra vermek şartıyla birinden para veya bir şey almak Daha sonra Mayıs Ayı Notları nı borçlanarak bastırmıştım 1947 de. N. Cumalı 2) mec. Manevi bir yükümlülük altına girmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
borçlu — sf. 1) Borcu olan, borç almış olan, verecekli, medyun Merhumu borçlu yatırmak istemezmişiz elbet. Y. Z. Ortaç 2) mec. Manevi bir yükümlülük altında bulunan Hayatımı ona borçluyum doğrusu. A. Ş. Hisar 3) mec. Bir şeyi birinin yardımıyla elde etmiş … Çağatay Osmanlı Sözlük
kontenjan — is., Fr. contingent 1) Bir yükümlülük veya yararlanma işinde, o işin kapsamına girenlerin oluşturduğu belirli sayıdaki topluluk 2) Bir kuruluşun veya bir kimsenin seçip almakta yararlanabileceği sayı miktarı Öğrenci kontenjanı. 3) ekon. Bir malın … Çağatay Osmanlı Sözlük
mecburiyet — is., Ar. mecbūriyyet 1) Zorunluluk Ayağımızı yorganımıza göre uzatmak mecburiyetindeyiz. Y. K. Karaosmanoğlu 2) Yükümlülük … Çağatay Osmanlı Sözlük
mükellefiyet — is., Ar. mukellefiyyet Yükümlülük … Çağatay Osmanlı Sözlük
sör — 1. is., İng. sir İngiliz soyluluk unvanı 2. is., Fr. soeur 1) Katolik mezhebinde kendini dine adayan ve manastırda yaşayan kadın 2) Katolik mezhebinde dinle ilgili bir yükümlülük almayan ancak din uğruna hemşirelik, hasta bakıcılık vb. işlerde… … Çağatay Osmanlı Sözlük
yüklemek — i, e 1) Bir yere, taşınması için belli ağırlıkta eşya veya araç gereç koymak 2) Bir bilgisayar, disket vb.ne gerekli bilgileri aktarmak 3) mec. Bir yükümlülük altına sokmak, sorumlu tutmak Çocuğun bakımını ona yüklediler. 4) mec. Bir suçu birinin … Çağatay Osmanlı Sözlük
yüküm — is. Yükümlülük Vergi yükümü yasayla konulur … Çağatay Osmanlı Sözlük
yükümlendirmek — i Yükümlülük altına almak … Çağatay Osmanlı Sözlük